Kabarık siyah
saçları, siyahi caz şarkıcılarını aratmayan sesi, sansasyonel hayatı,
uyuşturucu ve alkol bağımlılığıyla gündemden düşmeyen İngiliz şarkıcı Amy
Winehouse’un ölüm haberi tüm müzik dünyasını ve sevenlerini yasa boğdu.
“KARANLIĞA GERİ DÖNDÜ”
“ Back to
black”
Şair John Donne'ın
bir katedralde başrahip olduğu dönemdeki vaazlarından birinde "Ada
değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir
damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa,
sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce
bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup
durma çanların kimin için çaldığını... Çanlar senin için çalıyor” demiştir
Her bir yaşamın kayboluşunda bu söz gelir aklıma...
Birini kaybettiğimizde kendimizden de bir parça kaybederiz. Hayatı ve ölümü
sorgularız... Neden yaşadığımızı? Kim olduğumuzu? Hepimiz bir şekilde hayata
tutunmaya çalışıyoruz. Kimimiz bunu başarıyor, kimimizde yitip gidiyor.
Ölümsüzlük bir seçenek olsaydı bunu değerlendirir miydik bilmiyorum ama en
azından bir durup düşünürdük. Yazarların,heykeltıraşların,müzisyenlerin,bilim
adamlarının,düşünürlerin,politikacıların hatta ebeveynlerin uğraşları ve geride
bıraktıkları hep bir ölümsüzlük çabası değil midir?
Kendileri şu anda fiziken aramızda varolmasalarda eserleri
ile ölümsüzleşen pek çok isim sayabiliriz. Amy Winehouse da bu isimlerden
biri...
Amy Winehouse aramızdan ayrıldığında çanlar bu kez onun
için çaldı. Amy şarkısında da söylediği
gibi “Karanlığa geri döndü”...
Sanırım hepimiz bir şekilde bunun olabileceğini
biliyorduk ve korkuyorduk. Belgrad konserinde de bunun sinyallerini
vermişti... Sahnede darmadağın bir halde
“Berbat bir haldeyim, İyi olmadığımı biliyorsun” diyordu. Ve sonrası iptal
edilen İstanbul konseri... Çok süre geçmeden de aldığımız ölüm haberi. Aslında
o da biliyordu... Hayatına son vermeden önce asla ölmeyeceğini... Belki,
cesareti de çaresizliği de bu yüzdendi...
AMY
JADE WİNEHOUSE, İNGİLİZ SOUL, CAZ VE R&B BESTECİSİ VE ŞARKICISI.
14 Eylül 1983 yılında, kendisiyle aynı müzik sevgisini paylaşan eczacı bir annenin ve taksi şoförü bir babanın kızı olarak, Londra’nın kuzey bölgesindeki Southgate’te dünyaya geldi. Southgate’in varoşlarında büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle müzikle ilgilenmeye başladı. Eğitimine Southgate School’da başlayan Winehouse, daha sonra Ashmole School’a gitmek için okulundan ayrıldı.
13 yaşına geldiğinde ilk kez kendi gitarına sahip oldu ve bir sene içinde kendi bestelerini yapmaya başladı. Bu yıllar aynı zamanda Winehouse’un uyuşturucuyla tanışmaya başladığı yıllar oldu.
20 Ekim 2003 yılında, yapımcılığını Salaami Remi’nin üstlendiği albümü “Frank” albümü yayınlandı. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle adından söz ettirmeye başlamış oldu. “Frank” albümü ile 2004 yılında, İngiletere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı.
İlk albümün yayınlanmasının ardından yaklaşık 18 ay boyunca beste yapmayan Winehouse, tekrar çalışmaya başlayarak 30 Ekim 2006 tarihinde “Black to Black” albümünü, yine Salam Remi’nin prodüktörlüğünde yayınladı. Bu albüm İngiltere listelerinde farklı zamanlarda bir numaraya çıkarak büyük bir başarı yakaladı. Black to Black albümünün ardından gelen single çalışmalarından “Rehab”, ulusal listelerde 7 numaraya kadar yükseldi. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi.
8 Ocak 2007 tarihinde, aynı albümün ikinci single çalışması olan “You Know I’m No Good”u yayınlayan Winehouse’a şarkının rap vokallerinde Ghostface Killah eşlik etti.
Albümlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse, bu ülkede yakaladığı başarı ile bir ilke imza atarak, gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi.
14 Eylül 1983 yılında, kendisiyle aynı müzik sevgisini paylaşan eczacı bir annenin ve taksi şoförü bir babanın kızı olarak, Londra’nın kuzey bölgesindeki Southgate’te dünyaya geldi. Southgate’in varoşlarında büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle müzikle ilgilenmeye başladı. Eğitimine Southgate School’da başlayan Winehouse, daha sonra Ashmole School’a gitmek için okulundan ayrıldı.
13 yaşına geldiğinde ilk kez kendi gitarına sahip oldu ve bir sene içinde kendi bestelerini yapmaya başladı. Bu yıllar aynı zamanda Winehouse’un uyuşturucuyla tanışmaya başladığı yıllar oldu.
20 Ekim 2003 yılında, yapımcılığını Salaami Remi’nin üstlendiği albümü “Frank” albümü yayınlandı. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle adından söz ettirmeye başlamış oldu. “Frank” albümü ile 2004 yılında, İngiletere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı.
İlk albümün yayınlanmasının ardından yaklaşık 18 ay boyunca beste yapmayan Winehouse, tekrar çalışmaya başlayarak 30 Ekim 2006 tarihinde “Black to Black” albümünü, yine Salam Remi’nin prodüktörlüğünde yayınladı. Bu albüm İngiltere listelerinde farklı zamanlarda bir numaraya çıkarak büyük bir başarı yakaladı. Black to Black albümünün ardından gelen single çalışmalarından “Rehab”, ulusal listelerde 7 numaraya kadar yükseldi. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi.
8 Ocak 2007 tarihinde, aynı albümün ikinci single çalışması olan “You Know I’m No Good”u yayınlayan Winehouse’a şarkının rap vokallerinde Ghostface Killah eşlik etti.
Albümlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse, bu ülkede yakaladığı başarı ile bir ilke imza atarak, gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi.
Winehouse, zaman
zaman önemli kadın müzisyenler, soul müziğin popülaritesinin artışında etkisi
olanlar ve İngiliz müziğini yeniden canlandıranlar arasında gösterildi. Kendine
has saç ve kıyafet stili, Karl Lagerfeld gibi moda tasarımcılarına ilham kaynağı oldu.
Şarkıcının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sorunları, 2007'den ölümüne kadar haberlerde
düzenli olarak yer aldı. Boşandığı eşi Blake Fielder-Civil ile birliktelikleri
esnasında çeşitli nedenlerle sık sık yasal sorunlar yaşadılar ve eşi kısa bir
süreliğine hapse girdi. 2008'de Winehouse, kariyeri ve hayatını tehdit eden bir
dizi sağlık sorunu ile karşı karşıya geldi.
Winehouse, Londra'daki
evinde 23 Temmuz 2011 tarihinde ölü bulundu; polis, ölüm nedeninin henüz
bilinmediğini açıkladı. Ailesi ve arkadaşları, 26 Temmuz 2011'de cenazesine
katıldı. Daha sonra cesedi Golders Green Crematorium'da yakıldı.
Albümleri :
2006 Black to Black
2003 Frank
Ödülleri :
2008 – Grammy Ödülleri; En İyi Pop Vokal Albümü adaylığı, En İyi Kadın Pop Vokal Performansı adaylığı, En İyi Yeni Şarkıcı adaylığı, En İyi Şarkı (Rehab) adaylığı, Yılın Albüm adaylığı.
2008 – Brit Awards; En İyi İngiliz Şarkıcı Ödülü adaylığı.
2007 – Vibe Awards; Yılın Sanatçısı Ödülü adaylığı.
2007 – MTV Avrupa Müzik Ödülleri; Yılın Albümü adaylığı, En İyi Yeni Sanatçı Ödülü adaylığı.
2007 – MOBO Awards; En İyi İngiliz Kadın Sanatçı Ödülü
2007 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Rehab)
2004 – Brit Awards – En İyi Kadın Sanatçı Ödülü adaylığı
2004 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Stronger Than Me)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder