21 Şubat 2012 Salı

GÜNAYDIN TÜRKİYE’M






Tipik bir İkizler burcu olan ve doğuştan radyocu olduğunu söyleyen Cem Ceminay, konuşmaya annesinin karnında başlamış göbek bağı kesildiğinden beri de hiç susmamış. Doğum yeri İstanbul. Doğum günü de 7 Haziran. Tarih ise Marmara Denizinde çöplerin yerine insanların yüzdüğü M.Ö sürreal bir zamanda. Cem Ceminay’ın kendi biyografisi bu cümleler ile başlıyor. Sabahın erken saatlerinde programından sonra yaptığımız röportajda, dakikada bin kelimelik performansı ile Cem Ceminay’ın radyocu olmak için doğmuş olduğuna kendi gözümüz ve kulaklarımızla şahit olduk… Cem Ceminay hiç bitmeyen enerjisi ve güler yüzü ile bizlerleydi…
Cem Ceminay ile programımız başladı….
Sevgi, saygı, birlik ve beraberlik… İşte benim sloganım… Radyo programıma böyle başlıyorum sonra üç saat boyunca bu tempoyla devam ediyorum. Gayet süratli, gayet huzurlu, gayet dinamik ve enerjik. Benim görevim insanları sabahları güzel, neşeli ve pozitif uyandırmak, insanları mutlu etmek ve bu stres dolu yaşam içersinde bir rahatlık verebilmek.
Daha önce radyo N101′dik şimdi Capital Radyo oldunuz . Genel Yayın Yönetmenliği’ne devam ediyor musunuz?
Ben burada daha önce Genel Yayın Yönetmeniydim. Şimdi sadece programcı olarak devam ediyorum, sabah programlarını yapıyorum ve 80′lerin 90′ların müziğini çalıyorum. Ankara’daki eski Capital Radyo’nun devamıyız aslında. Biz 80-90’ların en iyi parçaları çalıyoruz. Biraz nostaljik, tempolu, dinamik bir radyo programı yapıyoruz aslında. Ben zaten radyocu olmak için doğmuşum.
Sabahın en erken saatlerinde, daha hiç kimse gözlerini açmamışken bu enerjiyi nasıl sağlıyorsunuz?
Ben de erken kalkmayı seven biri değilim, mikrofonun karşısında geçince enerji doluyorum. Ben Cem Ceminay ismini radyo adı olarak aldım. Benim asıl soyadım Gökmen. Soyadım pek uyumlu olmadığından, Ceminay olarak değiştirdim. Ceeeeem Ceminaaay olarak başlayan radyo programı enerjisini aynı şekilde devam ettiriyor…
İlk radyoculardan olmak, Amerika’dan sonra Türkiye’de böyle bir program yapmak nasıl oldu?
Amerika’dan gelmenin bir avantajı vardı. Hevesliydim. Küçüklüğümden beri isterdim. Bu istek ve arzu; beni bu işte beni başarılı kıldı. Radyo kurdum ama açmak kısmet olmadı. Sonra Power-Fm’e girdim. Orada bir üne sahip olduktan sonra, Number One fm’e geçtim. Şimdi radyoculuk kariyerimin doruğundayım ve ilk günkü heyecanım hala devam ediyor. Radyo da da belli oluyor bu sesinizin tonundan. Benim iyi dinleyicilerim, benim o günkü havamı anlarlar . Tabi biz kötü olduğumuz zamanları yansıtmamaya çalışıyoruz.
Hiç mi canınızın sıkkın olduğu bir gün olmuyor?
Programdayken canımın sıkkın olduğu bir an olmadı. Olaylar her gün değişik bir şekilde gelişiyor. Nihat Doğan’ın Survivor maceraları, doğa olayları, kültürel meseleler de paylaşılıyor.
Medyadaki olaylara eleştirel bir bakış sunuyorsunuz programınızda. Tepkiler nasıl oluyor?
Ben insanları eleştirmiyorum, sadece haberleri yorumluyorum. Tüm bunlar; hayatımın içinde… Konuşmayacak mısın? Konuşup, yorum da yapacaksın.  Ben insanların aklından geçirip de, söyleyemedikleri şeyleri dile getiriyorum. Bazen tepki aldığım oluyor ama olumsuz tepkiler ile pek karşılaşmıyorum açıkçası. Aynı zamanda Vatan Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapıyorum cumartesi ve pazar günleri.
Size gelen tepkiler ile ilgili aklınıza gelen bir konu var mı?
Vatan’da Erkan Petekkaya hakkında bir yazı yazmıştım. Kadın haklarıyla ilgili bir davete gitmiş ve iddialara göre orada uygunsuz bir durum olmuş. Erkan, yazımı okuyunca beni aradı  ve “ben böyle bir şey yapmadım” dedi. Asıl durumu anlattı, ben de değiştirdim. Erkan Petekkaya’ya inandım.  İnanmasaydım değiştirmezdim.
Kendiniz ile ilgili çıkan haberlere nasıl tepki veriyorsunuz?
Gündem de haber yaratacak bir şekilde yaşamıyorum. Bu benim kendi tercihim. Ortaya fazla çıkmayı, özel hayatımı paylaşmayı seven biri değilim. O bakımdan da çok rahatım. Bu sebepten dolayı birçok iş kaçırdım parasal açıdan ama bu beni çok rahatsız etmedi. Gidişatımdan memnunum.
Sabah saatlerinde işe giden her insanın ihtiyacını karşılayacak bir şekilde içeriklere sahipsiniz..
Dünya turu, para durumu, sağlıkla ilgili her şey ve daha fazlası. Gazete ve dergi okumadan da her şeyden haberdar oluyorlar. Şehirde büyük bir trafik sorunu var. 2-3 saatte işe gidiliyor. Dinleyici kitlesini uzun süre radyoya bağlamak büyük bir olay. Hafta içi her gün, her sabah dinleyicilerle buluşuyoruz.
Radyocu olmak isteyenlerin nasıl bir yoldan geçmeleri  gerekiyor?
Bunun bir yolu yok ne yazık ki. Ben doğuştan radyocuyum . Küçükken kendi amatör kendi radyosunu yapmış bir adamdım. Bugünkü gençlerin radyocu olabilmesi için kendilerini kanıtlaması gerek. Radyonun onlara ihtiyacı olmalı. Reklam alan radyocular, popüler olan radyoculardır. Bunlarında sayıları azdır. Bir anlamda kendi kendilerini pazarlamaları gerekir.
Programınızda yenilikler var mı bizi bekleyen?
Her zaman yenilikler yapıyoruz. Şimdi melek arayışındayım. 500′den fazla başvuru geldi. Çoğu benim dinleyicim zaten.  Üç melek ile program yapmayı düşünüyorum. Birbirleri ile kapışmazlarsa sorun yok.
Cem Ceminay’ın özel hayatı nasıldır?
Pek bir sosyal hayatım yok, evi seven bir insanım. Yerimde duramam ama evin içinde yerimde duramamayı tercih ediyorum. Mazbut bir hayatım var sayılır. Tek eşliyim, ilişkim var. Sevgilim var deyince, “kaç tane var ?” diyorlar. Ben biraz uslandım, duruldum. Sonradan aradığımı buldum ve artık yavaşladı hayatım. 20′li yaşlarda değilim artık. Erkeğin galiba yaşı bunları yapamayacak kadar ilerlemiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder