11 Ağustos 2011 Perşembe

ÇANLAR AMY İÇİN ÇALDI


Kabarık siyah saçları, siyahi caz şarkıcılarını aratmayan sesi, sansasyonel hayatı, uyuşturucu ve alkol bağımlılığıyla gündemden düşmeyen İngiliz şarkıcı Amy Winehouse’un ölüm haberi tüm müzik dünyasını ve sevenlerini yasa boğdu.

“KARANLIĞA GERİ DÖNDÜ”
 “ Back to black”
Şair John Donne'ın bir katedralde başrahip olduğu dönemdeki vaazlarından birinde "Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını... Çanlar senin için çalıyor” demiştir
Her bir yaşamın kayboluşunda bu söz gelir aklıma... Birini kaybettiğimizde kendimizden de bir parça kaybederiz. Hayatı ve ölümü sorgularız... Neden yaşadığımızı? Kim olduğumuzu? Hepimiz bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Kimimiz bunu başarıyor, kimimizde yitip gidiyor. Ölümsüzlük bir seçenek olsaydı bunu değerlendirir miydik bilmiyorum ama en azından bir durup düşünürdük. Yazarların,heykeltıraşların,müzisyenlerin,bilim adamlarının,düşünürlerin,politikacıların hatta ebeveynlerin uğraşları ve geride bıraktıkları hep bir ölümsüzlük çabası değil midir?
Kendileri şu anda fiziken aramızda varolmasalarda eserleri ile ölümsüzleşen pek çok isim sayabiliriz. Amy Winehouse da bu isimlerden biri...
Amy Winehouse aramızdan ayrıldığında çanlar bu kez onun için çaldı. Amy  şarkısında da söylediği gibi “Karanlığa geri döndü”...
Sanırım hepimiz bir şekilde bunun olabileceğini biliyorduk ve korkuyorduk. Belgrad konserinde de bunun sinyallerini vermişti...  Sahnede darmadağın bir halde “Berbat bir haldeyim, İyi olmadığımı biliyorsun” diyordu. Ve sonrası iptal edilen İstanbul konseri... Çok süre geçmeden de aldığımız ölüm haberi. Aslında o da biliyordu... Hayatına son vermeden önce asla ölmeyeceğini... Belki, cesareti de çaresizliği de bu yüzdendi...

AMY JADE WİNEHOUSE, İNGİLİZ SOUL, CAZ VE R&B BESTECİSİ VE ŞARKICISI. 

14 Eylül 1983 yılında, kendisiyle aynı müzik sevgisini paylaşan eczacı bir annenin ve taksi şoförü bir babanın kızı olarak, Londra’nın kuzey bölgesindeki Southgate’te dünyaya geldi. Southgate’in varoşlarında büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle müzikle ilgilenmeye başladı. Eğitimine Southgate School’da başlayan Winehouse, daha sonra Ashmole School’a gitmek için okulundan ayrıldı. 

13 yaşına geldiğinde ilk kez kendi gitarına sahip oldu ve bir sene içinde kendi bestelerini yapmaya başladı. Bu yıllar aynı zamanda Winehouse’un uyuşturucuyla tanışmaya başladığı yıllar oldu. 

20 Ekim 2003 yılında, yapımcılığını Salaami Remi’nin üstlendiği albümü “Frank” albümü yayınlandı. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle adından söz ettirmeye başlamış oldu. “Frank” albümü ile 2004 yılında, İngiletere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı. 

İlk albümün yayınlanmasının ardından yaklaşık 18 ay boyunca beste yapmayan Winehouse, tekrar çalışmaya başlayarak 30 Ekim 2006 tarihinde “Black to Black” albümünü, yine Salam Remi’nin prodüktörlüğünde yayınladı. Bu albüm İngiltere listelerinde farklı zamanlarda bir numaraya çıkarak büyük bir başarı yakaladı. Black to Black albümünün ardından gelen single çalışmalarından “Rehab”, ulusal listelerde 7 numaraya kadar yükseldi. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi. 

8 Ocak 2007 tarihinde, aynı albümün ikinci single çalışması olan “You Know I’m No Good”u yayınlayan Winehouse’a şarkının rap vokallerinde Ghostface Killah eşlik etti. 

Albümlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse, bu ülkede yakaladığı başarı ile bir ilke imza atarak, gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi. 
Winehouse, zaman zaman önemli kadın müzisyenler, soul müziğin popülaritesinin artışında etkisi olanlar ve İngiliz müziğini yeniden canlandıranlar arasında gösterildi. Kendine has saç ve kıyafet stili, Karl Lagerfeld gibi moda tasarımcılarına ilham kaynağı oldu. Şarkıcının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sorunları, 2007'den ölümüne kadar haberlerde düzenli olarak yer aldı. Boşandığı eşi Blake Fielder-Civil ile birliktelikleri esnasında çeşitli nedenlerle sık sık yasal sorunlar yaşadılar ve eşi kısa bir süreliğine hapse girdi. 2008'de Winehouse, kariyeri ve hayatını tehdit eden bir dizi sağlık sorunu ile karşı karşıya geldi.
Winehouse, Londra'daki evinde 23 Temmuz 2011 tarihinde ölü bulundu; polis, ölüm nedeninin henüz bilinmediğini açıkladı. Ailesi ve arkadaşları, 26 Temmuz 2011'de cenazesine katıldı. Daha sonra cesedi Golders Green Crematorium'da yakıldı.


Albümleri : 
2006 Black to Black 
2003 Frank 
Ödülleri : 
2008 – Grammy Ödülleri; En İyi Pop Vokal Albümü adaylığı, En İyi Kadın Pop Vokal Performansı adaylığı, En İyi Yeni Şarkıcı adaylığı, En İyi Şarkı (Rehab) adaylığı, Yılın Albüm adaylığı. 
2008 – Brit Awards; En İyi İngiliz Şarkıcı Ödülü adaylığı. 
2007 – Vibe Awards; Yılın Sanatçısı Ödülü adaylığı. 
2007 – MTV Avrupa Müzik Ödülleri; Yılın Albümü adaylığı, En İyi Yeni Sanatçı Ödülü adaylığı. 
2007 – MOBO Awards; En İyi İngiliz Kadın Sanatçı Ödülü 
2007 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Rehab) 
2004 – Brit Awards – En İyi Kadın Sanatçı Ödülü adaylığı 
2004 – Ivor Novello En İyi Modern Şarkı Ödülü (Stronger Than Me)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder